HAFTANIN VİZYON FİLMİ – MİNYONLAR (MINIONS)

2010 yılında vizyona giren  ilk Çılgın Hırsız filminin ardından küçük Agnes ve sarı renkli, muz düşkünü, sevimli , çılgın Minyonlar seyircinin en sevdiği karakterler olmuşlardı.  Yapımcılar seyircinin bu sevgisini iyi değerlendirip kısa animasyonlar ve mobil oyun sayesinde Minyonlar’ın tüm dünyada fenomen olmasını sağladılar.  2012 yılında vizyona giren 2. Çılgın Hırsız filminin kapanış jeneriğinde de Minyonlar’ın kendi filmlerine kavuşacağının müjdesi verildi bizlere. Üç yıllık bir beklemenin ardından film artık vizyonda.

Karakterlerimizin dünya sahnesine nasıl çıktıklarını, evrime nasıl direndiklerini ve güçlülere yem olmaktan nasıl kurtulduklarını anlatan enfes bir  açılış jeneriğiyle başlıyor film. Devamlı en kötünün peşinden giderek bütün bu süreci yok olmadan atlatıyorlar. Filmin ana teması da bu, en kötü patronu bulup onun yanında yer almak. Tarihin ünlü kötülerinin hayatlarından kesitler izliyoruz filmin ilk bölümünde ve sonrasında ana serüven başlıyor.

Minyonlar, eğlenceli bir film olmuş ama Çılgın Hırsız serisinin diğer filmlerine göre de biraz sönük kalmış. Minyonlar’ın göründüğü her sahne eğlenceli bunu kabul etmemiz lazım ama elimizde doyurucu bir senaryo yok. Film iki ayrı bölümden oluşmuş gibi; ilk bölüm Minyonlarımızın tarihsel serüveni, ikinci bölüm ise fragmanlarda da gördüğümüz üzere aradıkları kötü sahibi bulmaları. Ana konuya geç girilmesi, filmin sonuç bölümüne de çok fazla macera yaşanamadan ulaşılmasına neden oluyor. Kötü karakterimizden beklediğimiz büyük kötülükler de sınırlı sayıda karşımıza çıkıyor haliyle.

Minyon severler büyük keyif alacaktır filmden. Hem çocukları hem yetişkinleri eğlendirecek, mutlu edecek bir yapısı var. Dünyada da seyirci filmi çok sevdi ve Minyonlar 1 milyar $ hasılat barajını açan 23. film oldu.