Pixar, ilk olarak 1979 yılında Lucas Film bünyesinde faaliyet göstermeye başlar. 1983 yılında ise Disney’den ayrılan John Lasseter’in Lucas Film bünyesinde çalışmaya başlamasıyla beraber Pixar’ın günümüzün en önemli animasyon stüdyosu olmasını sağlayan süreç başlamış olur. 1984 yılında John Lasseter, The Adventures of Andre and Wally B. isimli ilk kısa bilgisayar animasyon filmini tamamlar. Bu film, Lucas Film bünyesinde üretilmiş olmasına rağmen ilk Pixar projesi olarak kabul edilmektedir.

John Lasseter ve ekibi 1995 yılına kadar kısa bilgisayar animasyon filmleri yapmaya devam ederler. Animasyon filmler konusunda en büyük devrimi ise 1995 yılında gerçekleştirirler. Tamamı bilgisayar animasyonu olarak çekilen ilk film olan Oyuncak Hikayesi (Toy Story) sinema dünyasında her kesim tarafından büyük bir coşkuyla karşılanır. 30 milyonluk bütçeyle çekilen film çekildiği dönemde 350 milyon $ hasılat elde eder. Oscar Ödüllerine orijinal senaryo, şarkı ve film müziği dallarında aday olan film hiçbir ödülü kazanamaz, buna rağmen John Lasseter bu büyük başarısından dolayı Akademi tarafından özel başarı ödülüne layık görülür.

1999 yılında devam filmi Toy Story 2 seyirciyle buluşur. Bu filmde Woody, bir koleksiyoner tarafından çalınır ve diğer oyuncak arkadaşları kendisini kurtarmaya çalışırlar. 90 milyon $ bütçesi olan film dünya çapında 497 milyon $ hasılat elde etme başarısı gösterir. En iyi şarkı dalında Oscar ödülüne aday olur, en iyi müzikal/komedi dalında ise Altın Küre’nin sahibi olur. Toplamda da 20 ödül kazanma başarısı gösterir.

2010 yılında serinin üçüncü filmi vizyona girer. Bu defa yönetmen koltuğunda Lee Unkrich oturmaktadır. Bu filmde artık Andy büyümüştür, oyuncakları ise unutulma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Toy Story 3, hem animasyon dalında hem de en iyi şarkı dalında Oscar ödülünün sahibi olur. Bunun yanı sıra en iyi film, uyarlama senaryo ve ses kurgusu dallarında da adaylık elde eder. Toy Story 3, gişede de bir ilki başarır ve bir milyar dolar hasılata ulaşmayı başaran ilk animasyon film olur.

Bu hafta sonu itibariyle serinin dördüncü filmi vizyona girdi. Filmin yönetmen koltuğunda Josh Cooley oturuyor bu sefer. Bu, Josh Cooley’nin ilk yönetmenlik deneyimi.