Yıllardır beklediğimiz an sonunda geldi ve cuma günü Kötü Kedi Şerafettin’in vizyon serüveni başlıyor. Yıllarca bu anı beklememizin iki ayrı sebebi vardı aslında. İlki Şerafettin’i beyazperdede görebilmek istememizdi, diğeri ise kaliteli bir yerli animasyon film izleyebilmek.
Şero’nun bütün o beklentilerimizi karşıladığını başlangıç olarak belirtmem lazım. ABD ortak yapımlarını bir kenara bıraktığımız zaman Avrupa’da üretilmiş teknik kalitesi en yüksek animasyonlardan biri var karşımızda. Özellikle su altı sahneleri büyük stüdyolarla yarışacak seviyede. Taksim, Cihangir, Karaköy bölgesinin modellemeleri detaylı ve aşırı gerçekçi şekilde oluşturulmuş. Teknik açıdan kusursuz bir animasyon kısacası.
Filmin yapımcısı sektörün güçlü stüdyosu Anima İstanbul. Seslendirme kadrosu ise Uğur Yücel, Demet Evgar, Okan Yalabık, Güven Kıraç, Gökçe Özyol, Ahmet Mümtaz Taylan, Yekta Kopan, Cezmi Baskın ve Ayşen Gruda gibi çok önemli isimlerden oluşuyor. Athena da Geblo isimli bir şarkı yaparak filme katkıda bulundu. Bütün bu isimlere baktığımız zaman sanki bir şöhretler karması var karşımızda. Sanki film için seferberlik ilan edilmiş de en iyi isimler bu animasyon için bir araya gelmiş gibi duruyor.
Filmin senaryosu konusunda da Şerafettin hayranlarının endişeleneceği bir durum yok çünkü Bülent Üstün senarist olarak filmin başında yer alıyor. Sinema ve televizyon sektörünün önemli senaristlerinden Levent Kazak da bütün bu senaryoyu film diline çevirme görevini üstlenmiş. Filmin ilk yarısı karikatürlerden bildiğimiz konuları ele alıyor. Beyazperdede sevdiğimiz karakterleri görünce sanki bir yakınımız ya da yıllardır tanıdığımız bir insanı görmüş gibi heyecanlanıyoruz bu bölümde. Filmin ikinci bölümünde ise hikayenin senaryoya evrilebilmesi için yeni yazılmış olaylara tanıklık ediyoruz.
Beklentilerimin çok çok üstünde bir film olmuş Kötü Kedi Şerafettin. Her animasyon sever izlemeli öncelikle. Sağlam bir komedi film olsa da izlesek diyenlerin de görmesi gereken bir yapım çünkü film boyunca defalarca kahkaha atıyorsunuz. Filmin aksiyon dozu da gayet yüksek, neredeyse filmin başından sonuna kadar tempo hiç düşmüyor.
Kesinlikle gurur verici bir yapım bu. Umarım gişesi yüksek olur ve biz yeni Şerafettin filmleri ve yeni yerli animasyon filmler izlemeye devam edebiliriz.
1983 yılında dünyaya geldi. 2014 yılında “Animasyon Sineması ve Hayvan Karakterleri”, 2017 yılında “İntihar Teorisi” (roman) ve 2020 yılında “Animasyon Sinemasının Yüz Yılı” isimli kitapları yayınlandı. Okumaya, izlemeye ve yazmaya devam ediyor.