2015 yılı sonunda Amerika Yönetmenler Birliği bir rapor açıkladı ve bu rapora göre son iki yılda yani 2014 ve 2015 yıllarında vizyona giren animasyon filmlerin tamamını erkekler yönetmişti. 2014 yapımı 13 filmin 18 yönetmeni ve 2015 yapımı 11 filmin 15 yönetmeninin tamamı erkekti.
Birkaç gün önce de Japonya’nın en önemli animasyon stüdyosu Ghibli’nin yöneticilerinden Yoshiaki Nishimura kadınların animasyon film yönetemeyeceğini çünkü çok realistik olduklarını söylemişti. Yoshiaki Nishimura’a göre erkekler daha idealist oldukları için bu konuda başarılıydılar. Bu açıklamanın sadece Yoshiaki Nishimura’nın değil Ghibli Stüdyosu’sunun da ortak düşüncesi olduğunu görüyoruz çünkü bugüne kadar bütün Ghibli filmlerini erkekler yönettiler.
Yönetmenler konusunda büyük bir cinsiyet ayrımcılığı olduğu aşikar ama başrollere baktığımızda bundan söz etmemiz mümkün değil. İlk Disney filmi, 1937 yapımı Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler filmiyle başlıyor kadınların ana karakteri canlandırmaları. Cinderella, Alice, Uyuyan Güzel, Küçük Denizkızı, Pocahontas, Mulan ve son olarak Frozen’la bu durumu devam ettiriyor Disney. Ghibli filmlerinde ise başrollerde kadın karakterlerin ağırlığı olduğunu görüyoruz. Komşum Totoro, Prenses Mononoke, Ruhların Kaçışı, Yürüyen Şato, Prenses Kaguya Masalı ilk akla gelenler. Diğer stüdyolardan ve ülke sinemalarından da Persepolis, Coraline, Brave gibi önemli örnekleri sayabiliriz.
Asıl şaşırtıcı olan ise dişi hayvanlara ana karakterleri canlandırmakta animasyon dünyasının yetersiz kalışı. Hayvanların yer aldığı animasyonlarda hep erkekler esas rolde yer almış ve dişi hayvanlara ikinci plandaki karakterler uygun görülmüş. Şimdi kısaca bu karakterleri tanıyalım.
1. LADY (Lady and the Tramp – 1955)
Lady, cocker spaniel tarzı evcil bir dişi köpektir. Henüz birkaç aylıkken insanlarla yaşamaya başladığı için dış dünyadan tamamen habersizdir. Günün birinde sahiplerinin bebeği olur ve Lady bir bakıma ikinci plana itilir. Lady bu dönemde sokak köpeği Tramp ile tanışır ve Tramp Lady’ye dışarıdaki hayatı tanıtmaya başlar.
2. DÜŞES (The Aristocats – 1970)
Angora cinsi dişi kedi Düşes; Toulouse, Marie ve Berlioz isimli yavrularıyla beraber Paris’te varlık bir ailenin yanında yaşamaktadır. Sahipleri ölürse tüm mal varlığı bu kedi ailesine miras kalacaktır. Bu yüzden evin uşağı kedileri uyutup evden uzakta bir noktaya bırakır. Yabancısı oldukları bu dış dünyada kendilerine İrlanda asıllı erkek kedi Thomas O’Malley yardımcı olur. Artık tek amaçları eve geri dönebilmektir.
3. BAYAN BRISBY (The Secret of NIMH – 1982)
Bayan Brisby, eşi Jonathan öldükten sonra çocuklarını zor şartlar altında büyütmeye çalışmaktadır. Bayan Brisby fare dostlarından yardım istemek için yuvasından uzaklaşır ve enteresan şekilde eşini herkesin tanıdığını fark eder. Eşi fareler arasında halen daha saygıyla anılan bir kahramandır. Araştırdıkça gerçeklerle yüzleşmeye başlar.
4. MAGGIE, GRACE, BAYAN CALLOWAY (Home on the Range/Kahraman İnekler – 2004)
Çiftlik sahibi yaşlı kadına borçlarını ödemesi için ihbarname gelir. Çiftlikte yaşayan Maggie, Grace ve Bayan Calloway isimli inekler parayı bulabilmek için kasabaya giderler. Bir kanun kaçağını yakalayana verilecek ödülle borç aynı miktardadır. Bu yüzden de kanun kaçağını yakalamayı kafaya koyarlar.
5. JUDY HOPPS (Zootopia – 2016)
Judy, annesi babası ve onlarca kardeşiyle beraber çiftlikte yaşamaktadır. Aile işini devam ettirmek yerine polis olmaya karar verir ve ilk tavşan polis olma unvanını elde eder. Hırslı ve çalışkan olmasına rağmen dev cüsseli diğer hayvanların arasında ayrımcılığa uğramaya devam eder. Artık tek amacı başarılı olup kendini ispatlayabilmektir.
1983 yılında dünyaya geldi. 2014 yılında “Animasyon Sineması ve Hayvan Karakterleri”, 2017 yılında “İntihar Teorisi” (roman) ve 2020 yılında “Animasyon Sinemasının Yüz Yılı” isimli kitapları yayınlandı. Okumaya, izlemeye ve yazmaya devam ediyor.