ice age

POPÜLER SERİLERİN 3. FİLMLERİ

Eskiden üçlemeler derdik ama Hollywood’un konu sıkıntısı çekmesi ve açgözlülüğü yüzünden üçleme mantığı bir bakıma yok oldu ve bunlar serilere evrildi. Animasyon dünyası için de durum aynı sevilen serilerimiz var artık. Hatta 2019 yılı tamamen devam filmlerine ayrılmış durumda.

Bu yıl içinde de enteresan bir durum yaşadık ve iki farklı serinin 3. filmi seyirci karşısına çıktı, Cars 3 ve Despicable Me 3. Seri filmlerde yaşanan büyük bir sıkıntıdır aslında devam filmlerinin ilk film kadar iyi olamaması. Şimdi filmleri tek tek ele alıp animasyonda durum nasılmış inceleyelim.

SHREK THE THIRD (2007)

1

Yeşil dev Shrek ve Prenses Fiona’yla ilk olarak 2001 yılında tanıştık. 2004 yılında vizyona giren devam filminde Shrek’in Fiona’nın ailesiyle tanışması ve kendini damat olarak kabul ettirme çabalarını izledik. 2007 yılında vizyona giren serinin üçüncü filminde Shrek artık bir kral adayıydı. Fiona’nın babası ölmüştü ve tahta geçecek kişi Shrek’ti. Shrek ise diğer varis, Fiona’nın kuzeni Prens Charming’i kral yapıp bu sıkıntıdan kurtulmayı planlıyordu.

Shrek 3 800 milyon dolar hasılat elde ederek yılın en çok izlenen animasyonu ve 4. filmi oldu. Gişe açısından sıkıntı yoktu ama seyirci konuyu pek fazla beğenmemişti. Imdb puanı ve eleştirmenlerden eleştiriler bunu doğrular nitelikteydi. İlk film en iyi animasyon film oscar ödülünü kazanmıştı, ikinci film aday olmuştu. Bu film ise ödül sezonunda bir bakıma görmezden gelinmişti.

Genel olarak gişe hasılatı iyi ama film kalitesi orta ayar filmdi Shrek the Third.

ICE AGE: DAWN OF THE DINOSAURS – Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı (2009)

2

2002 yılında vizyona giren ilk filmde kahramanlarımız Manfred (Mamut), Diego (Kaplan) ve Sid (Tembel Hayvan) küçük bir bebeği ailesine sağ salim teslim edebilmek için büyük bir mücadele vermişlerdi. 2006 yılında gelen devam filminde buzullar erimeye başladığı için güvenli bölgelere göç etmeye çalışıyordu kahramanlarımız. Bu esnada Manfred son mamut olmadığını öğrenmiş ve dişi mamut Ellie ile karşılaşmıştı. 2009 yılında serinin 3. filmi geldi. Bu filmin ana sorunu dinozorlardı ve kahramanlarımız bu tehlikeli canlılarla ölüm kalım savaşı verdiler.

Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı 886 milyon dolar hasılat elde ederek serinin en çok hasılat elde eden filmi konumuna geldi. Film ayrıca yılın en çok izlenen animasyon filmi ve en çok izlenen 3. filmiydi. Seyirci karakterlerimize bayılıyordu. Ödül komiteleri ise Buz Devri’ni eğlenceli bir seyirlik olarak görmeye devam ediyordu. Serinin ödül laneti bir bakıma devam etti. İlk film oscar adaylığı elde edebilmişti, ikinci film birkaç ödül alabilmişti ama 3. film önemli tek bir ödül bile kazanamadı.

TOY STORY 3 – Oyuncak Hikayesi 3

3

1995 yılında animasyon dünyasında büyük bir devrim yaşandı. Bilgisayar destekli ilk uzun metraj animasyon film olan Toy Story vizyona girdi. Gişesi çok fazla olmamıştı filmin, etkisi ise tarif edilemezdi. Pixar efsanesi de böylece doğmuş oldu. Henüz animasyon film dalında oscar ödülü bile verilmiyordu. Akademi özel bir ödülle onurlandırdı Toy Story’yi. Ayrıca 3 dalda oscar adaylığı elde etti film, en büyük olay ise ilk kez bir animasyon film senaryo dalında oscar adaylığı elde ediyordu.

4 yıl sonra serinin ikinci filmi geldi. Woody bir oyuncak koleksiyoncusu tarafından kaçırılıyor ve diğer oyuncak arkadaşları onu kurtarabilmek için zorlu bir maceraya atılıyorlardı. Serinin 3. filmi için tam 11 yıl beklemek zorunda kaldı serinin hayranları. Film vizyona girdiğinde ise özlemle koştular sinema salonlarına. Artık oyuncakların sahibi Andy büyümüştü ve oyuncakları gözden düşmüştü. Mizah dozu düşük, dram dozu yüksek bir filmdi Toy Story 3.

1,067 milyar dolar hasılatla yılın en çok izlenen animasyon filmi oldu Toy Story 3. Bu sayı ilk iki filmin toplam hasılatından bile fazlaydı. Ayrıca ilk kez bir film 1 milyar dolar barajını geçiyordu gişede. Toplamda da 58 ödül kazanmayı başardı film. Yıllardır beklediği en iyi animasyon film oscar ödülüne de kavuşmuş oldu böylece. En iyi şarkı oscar ödülünü de kazanan film en iyi film dalında da adaylık elde etme başarısı gösterdi.

Bu yazıda yer alan 3. filmlerin en başarılısı Toy Story 3. Rakipsiz bir şekilde.

MADAGASCAR 3: EUROPE’S MOST WANTED – Madagascar 3: Avrupa’nın En Çok Arananları (2012)

4

2005 yılında aslan Alex, zebra Marty, su aygırı Gloria, zürafa Melman ve penguenler New York Central Park’ta bulunan hayvanat bahçesinden kaçtılar ve Madagascar efsanesi böylece doğmuş oldu. 2008 yılında serinin ikinci filmi geldi. Bu filmde aslan Alex, kayıp ailesini buluyordu. 2012’de serinin 3. filmi vizyona girdi. Bu defa macera Avrupa’ya taşınıyordu. Madagascar serisi hiçbir zaman üst düzey olmadı. Seviyesini de üç filmde de korumayı başardı. Dünya çapında 746 milyon dolar hasılat elde etti ve 3. film gişesi en yüksek film oldu.

KUNG FU PANDA 3 (2016)

5

Sevimli ve göbekli pandamız Po ile 2008 yılında tanıştık. İlk filmde seçilmiş kişi olduğunu öğrenmesini ve bir kung fu ustasına dönüşme sürecini izledik. 2011 yılında Po ve Öfkeli Beşli, kung fu’yu yok etmeye çalışan düşmanlarla mücadele ettiler. 2016 yılında vizyona giren filmde Po’nun tek panda olmadığını ve başka pandalar da olduğunu öğreniyorduk. Kung Fu Panda serisi çok sevildi. Üçüncü filmin gişesi ilk iki filmin bir miktar altında kaldı. Ayrıca ilk iki film animasyon film dalında oscar’a aday olmuşken 3. film bunu başaramadı. Yine de seri çok fazla kendini bozmadan bugünlere gelmeyi başardı.

CARS 3 – Arabalar 3 (2017)

6

Arabalar serisi stüdyonun en başarısız serisi konumunda. 2006 yılında vizyona giren ilk film stüdyonun 7. uzun metraj animasyonuydu ve Kayıp Balık Nemo ve İnanılmaz Aile’nin ardından vizyona girdiği için beklenti iyice yükselmişti. Film yine izlendi, sevildi ama diğer Pixar filmleri gibi büyük bir hite dönüşmedi. En iyi animasyon film ödülünü de Happy Feet’e kaptırdı. 2011 yılında serinin 2. filmi vizyona girdi. Arabalar 2 için Pixar tarihinin en kötü filmi demek yanlış olmaz. Ajan filmleri parodisi hissi yaşatan film oscar adaylığı bile elde edememişti. Pixar pes etmedi ve seri 3. filmi 2017 yılında vizyona girdi.

Arabalar 3, gişede tam anlamıyla battı. The Good Dinosaur’dan sonra Pixar’ın en az hasılat elde eden filmi oldu. Eleştirmen puanları da Cars 2 seviyesinde ilerliyor. Pixar artık daha fazla inat etmemeli ve seriyi sonlandırmalı.

DESPICABLE ME 3 – Çılgın Hırsız 3 (2017)

Goodnight_Kisses

2010 yılında ilk Çılgın Hırsız filmini izledik. Bir bakıma ilk film seyircinin gözünden kaçtı. Illumination yeni bir stüdyoydu ve bu film de çıkış filmiydi. Belki de tanıtımı iyi yapılamadı ve film orta seviye bir hasılat elde etti. 2013’te serinin ikinci filmi geldi. Bu üç yıllık süreçte özellikle minyonların da etkisiyle beklenti iyice yükselmişti. Bu gişeye olumlu manada yansıdı. İlk filmin elde edemediği adaylıklar ve ödüller serinin ikinci filmine nasip oldu. 2017 yılı içerisinde serinin 3. filmi vizyona girdi. Gru, kızları ve minyonlar yine bildiğimiz gibi. Film gişede 1 milyar barajına yaklaşmış durumda. İlk filmde Gru’nun kötü kahramanlıktan iyi adamlığa üvey kızları sayesinde evrilişini izlemiştik. İkinci filmde artık suçlularla mücadele eden Gru aradığı aşkı da bulmuştu. 3. filmde ise kayıp ikiz kardeşine kavuştu Gru. Seyirci seriyi sevdi, bu seviyede ilerlediği  sürece yeni filmler izlemeye kimsenin itirazı olmayacaktır.

 

 

 

 

 

 

HAFTANIN VİZYON FİLMİ – BUZ DEVRİ 5: BÜYÜK ÇARPIŞMA

Scrat’in meşe palamudu peşindeki destansı takibi, onu kazara Buz Devri Dünyası’nı dönüştürecek ve tehdit edecek olayların yaşanacağı evrene fırlatır. Sid, Manny, Diego ve sürünün geri kalanı, kendilerini kurtarmak için evlerini terk etmek zorunda kalırlar. Egzotik topraklara doğru başlayan yolculuk, karşılaştıkları yeni karakterlerle birlikte eğlenceli bir maceraya dönüşür. (Basın Bülteninden: Kaynak: sadibey.com)

İlk dört filmiyle toplamda 2,8 milyar dolar hasılat elde eden ve hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından çok sevilen animasyon film serisi Buz Devri’nin 5. filmi Büyük Çarpışma bugün itibariyle vizyonda. Buz Devri serisinin en enteresan özelliği her film bir önceki filmden daha düşük puanlara sahip oluyor ama gişede her film kendi rekorunu geliştirmeyi başarıyor. 2012 yılında vizyona giren Kıtalar Ayrılıyor’un metakritik puanı 49’du ve gişede 877 milyon dolar hasılat elde etmişti.

Serinin 5. filmi Büyük Çarpışma’nın başlangıç olarak geleneği devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Film, eleştirmenler tarafından hiç sevilmedi sadece 37 metakritik puanı elde edebildi. Bu kadar kötü eleştirilere rağmen gişede başarı elde edip edemeyeceğini zaman gösterecek. Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor, 1.883.004 seyirci sayısıyla ülkemizde en çok izlenen yabancı animasyon konumunda.

ICE AGE: COLLISION COURSE FİLMİNDEN İLK FRAGMAN YAYINLANDI

Buz Devri serisinin 5. filmi Ice Age: Collision Course (Çarpışma Rotası) filminden ilk fragman yayınlandı. Filmin vizyon tarihi 26 Haziran 2016.

BLUE SKY ANİMASYON STÜDYOSU

1987 yılında kurulan bilgisayar animasyonu stüdyosu, bağımsız olarak geçirdiği ilk 10 yılda genel olarak reklam sektöründe faaliyet gösterdikten sonra 1997 yılında ünlü Hollywood stüdyosu 20th Century Fox tarafından satın alındı.

1998 yılında ilk kısa animasyon filmleri Bunny’yi yayınladılar ve bu film büyük bir sürpriz ve başarı elde ederek En İyi Kısa Animasyon Oscar Ödülü’nü kazandı. Bu halen daha stüdyonun kazanabildiği tek Oscar ödülüdür.

2002 yılından itibaren ise uzun metraj animasyon filmler yayınlamaya başladılar. Stüdyonun ilk uzun metraj filmi Ice Age (Buz Devri) büyük bir beğeniyle karşılandı. Chris Wedge ve Carlos Saldanha tarafından yönetilen film, dünya çapında 383 milyon $ hasılat elde etti ve Oscar ödüllerinde en iyi animasyon film dalında adaylık elde etme başarısını gösterdi.

buz-devri-ice-age-1080p-bluray-turkce-dublaj-izle-661

2005 yılında stüdyonun 2. filmi Robots (Robotlar) vizyona girdi. Bir kez daha Chris Wedge ve Carlos Saldanha ikilisinin yönetmen koltuğunda oturduğu film, Buz Devri kadar ilgi görmedi ve 261 milyon $ hasılat elde edebildi.

2006 yılında 2. Buz Devri Filmi Ice Age: The Meltdown (Buz Devri 2: Erime Başlıyor) vizyona girdi ve büyük bir başarı sağlayarak  661 milyon $ hasılat elde etti. Stüdyonun ilk iki filminde elde edebildiği toplam hasılata eş değer bir hasılattı bu. Bu sefer Carlos Saldanha’nın tek başına yönettiği film 6 ödül ve 19 adaylık elde ederek eleştirmenler tarafından da beğenildiğini ispatladı.

2008 yılında stüdyonun 4. filmi Horton Hears a Who! (Horton) vizyona girdi. Jimmy Hayward ve Steve Martino tarafından yönetilen film eleştirmenler tarafından beğenilmesine rağmen gişede sadece 297 milyon $ hasılat elde edebildi.

2009 yılında stüdyo gişede kendi rekorunu yine bir Buz Devri filmiyle kırmayı başardı. Ice Age: Dawn of the Dinosaurs (Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı) 887 milyon $ hasılat elde etmeyi başardı. Carlos Saldanha’nın Mike Thurmeier ile ortak yönettiği film ödül sezonunda ise tamamen görmezden gelindi.

2011 yılında stüdyo 6. film olarak Rio’yu vizyona soktu. Carlos Saldanha’nın yönettiği film, 485 milyon $ hasılat elde etti ve En İyi Şarkı dalında Oscar adayı olma başarısı gösterdi.

rio2post

2012 yılında Ice Age: Continental Drift (Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor) vizyona girdi. Bu sefer Carlos Saldanha yerine Steve Martino ve Michael Thurmeir yönetmen koltuğunda oturmuştu. Film, 877 milyon $ hasılat elde ederek 3. filmin rekoruna çok yaklaşmasına rağmen geçme başarısını elde edemedi.

2013 yılında stüdyonun 8. filmi Epic (Doğal Kahramanlar) vizyona girdi. 268 milyon $ hasılat elde den film, son yıllarda yüksek gişe başarısına ulaşmış stüdyo için küçük bir gişe başarısızlığı oldu. Filmin yönetmeni Chris Wedge’ti.

2014 yılında 2. Rio filmi vizyona girdi. Bir kez daha Carlos Saldanha’nın yönettiği film, 103 milyon $’lık yapım bütçesiyle stüdyonun en pahalı filmi ünvanını elde etti. Gişede 500 milyon $ elde ederek de ilk filmden daha iyi bir gişe getirisi sağladı.

2015 yılında stüdyo 10. filmi The Peanuts Movie’yi vizyona soktu. Filmi Steve Martino yönetti. Stüdyonun bir sonraki filmi ise Buz Devri serisinin 5. filmi Ice Age: Collision Course olacak.

the-peanuts-movie-social

Blue Sky Studios, gişe konusunda oldukça başarılı bir şirket. 9 filmle toplamda 4,619 milyar $ hasılat etmeyi başardılar, yani film başına ortalama 513.2 milyon $. Şirket, seyircinin sevdiği filmler üretmeyi başardı ve Buz Devri ve Rio filmleri bu ilginin ardından seriye dönüştüler. Ödül konusunda ise aynı başarıdan söz etmek mümkün değil maalesef. Stüdyo Oscar ödüllerinde sadece iki adaylık elde edebildi. Diğer büyük ödüllerde de kayda değer bir başarı henüz elde edemediler.

COSMIC SCRAT-TASTROPHE

2016 yılında vizyona girecek 5. Buz Devri filmi Ice Age: Collision Course’tan önce Fox Animasyon Stüdyosu, serinin sevilen karakteri Scrat üzerine kurulu bir kısa animasyon film yayınladı.

 

EN İYİ ANİMASYON FİLM OSCAR ÖDÜLÜ TARİHÇESİ

En iyi kısa animasyon dalında Oscar ödülü ilk kez 1932 yılında yani 5. Kez dağıtılan Oscar ödüllerinde verilmeye başlamıştı.  Buna rağmen en iyi uzun metraj animasyon dalında Oscar ödüllerinin dağıtıldığını görmek için animasyon severlerin 2001 yılını beklemesi gerekiyordu.

1995 yılında Toy Story (Oyuncak Hikayesi) filminin vizyona girmesiyle beraber animasyon sineması seyircisi bilgisayar animasyonu filmlerle tanışmış oldu. Seyirciler ve eleştirmenler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan bu film sektöre getirmiş olduğu yenilikler sayesinde animasyon sinemasının seyrinin değişmesine yol açtı. Akademi de bu teknolojik başarıya kayıtsız kalmayıp filmi “ilk bilgisayar destekli animasyon” film olması nedeniyle Toy Story’yi özel bir ödülle onurlandırdı.

Pixar’ın  bu büyük başarısından sonra birbiri ardına bilgisayar animasyonu filmler vizyona girmeye başladı. Geleneksel yöntemlerle üretilen animasyon filmler de üretilmeye devam ediyordu. 2001 yılına geldiğimizde artık ödül vermek için yeterli üretim sayısına ulaşıldığını düşünen Akademi ilk kez uzun metraj animasyon film dalında ödül verme kararı aldı.

 

shrek-2-original_1

Ödülün iki önemli kuralı vardı. Birincisi, süresinin 40 dakikadan uzun olması. Diğeri ise aday filmin en az %75’inin animasyondan oluşmasıydı. İlk yıl için Akademi 3 aday film belirledi.  Shrek, Monsters, Inc. (Sevimli Canavarlar) ve Jimmy Neutron: Boy Genius (Dahi Çocuk Jimmy Neutron). Çekişmenin Shrek ve Sevimli Canavarlar arasında yaşanması bekleniyordu. Ödül gecesi zaferi Shrek elde etti ve böylece ilk ödül  Dreamworks  Animation  stüdyosunun oldu. Sonradan 4 filmlik bir seriye dönüşecek olan Shrek serisinin de ilk ve son Oscar ödülü olmuştu bu.

2002 yılında zafer, animasyon sinemasının yaşayan en büyük ismi usta yönetmen Hayao Miyazaki’nin oldu.  Ice Age (Buz Devri),  Lilo & Stitch,  Spirit: Stallion of the Cimarron (Özgür Ruh), Treasure Planet (Define Gezegeni) gibi filmlerin arasından akademi ilk ve son kez İngilizce olmayan bir filmi, Sen to Chihiro no Kamikakushi’yi (Ruhların Kaçışı) bu ödüle layık gördü. Bu ayrıca 2014 yılında kendisine verilen Onur Ödülü’nü saymazsak, sonradan iki kez daha bu dalda adaylık elde edecek olan Miyazaki’nin ilk ve son Oscar ödülüydü. 2002 yılında Miyazaki’nin en büyük rakibi Buz Devri filmiydi. Sonradan 4 filme ulaşan serinin elde ettiği ilk ve tek adaylıktı bu.

2003 yılı sönük bir yıldı. Brother Bear (Ayı Kardeş) ve Les Triplettes de Belleville (Belleville’de Randevu) filmlerinin arasından ödülü Finding Nemo (Kayıp Balık Nemo) rahat bir şekilde kazanmıştı. Sonradan ödüllere damga vuracak olan Pixar’ın da ilk Oscar ödülüydü bu.

Incredibles1

 

2004 yılında ödül bir kez daha The Incredibles (İnanılmaz Aile) filmiyle Pixar’a gitti. Diğer adaylar Shrek 2 ve Shark Tale (Köpekbalığı Hikayesi) filmleriydi. Pixar, bu iki Dreamworks animasyonunun arasından ödülü alarak ilk yılın rövanşını da kazanmış oluyordu bir bakıma.

2005 yılı Pixar’sız bir yıldı. Disney’le yaşanan bağımsızlık savaşları nedeniyle bu yılı filmsiz geçirmek zorunda kalmıştı Pixar ve bu durum diğer animasyon stüdyoları için önemli bir şanstı. Bu fırsatı değerlendirip Oscar’ı kazanan ise İngiliz animasyon firması Aardman ve kil animasyonu filmleri Wallace & Gromit in The Curse of the Were-Rabbit (Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı) oldu. Walace ve Gromit dizisinin bu ilk uzun metraj animasyon filminin çok güçlü iki rakibi vardı aslında; Tim Burton’ın Corpse Bride (Ölü Gelin) ve Hayao Miyazaki’nin Hauru no Ugoku Shiro (Yürüyen Şato) filmleri yılın diğer iki adayıydı. Ölü Gelin akademi için çok karanlık bir filmdi, Yürüyen Şato’nun bahtsızlığı ise Miyazaki’nin bir önceki filmiyle ödüllendirilmiş olmasıydı. Wallace ve Gromit’in ödülü kazanması sürpriz olarak kabul edilebilir ama hak etmedikleri asla söylenemez.

2006 yılı penguenlerin yılıydı. Pixar, kendi tarihinin en zayıf filmlerinden biri olan Cars (Arabalar) filmi ile yarışa dahil olmuştu, diğer aday ise yine zayıf bir aday olan Monster House (Canavar Ev) filmiydi. Bu vasat yılda ödülü bir Warner Bros. animasyonu olan Happy Feet (Neşeli Ayaklar) elde etti. Bu Warner Bros.’un bu dalda kazandığı ilk ve tek ödüldür ayrıca. Bu ödülü kazanmış olan en zayıf filmin Happy Feet olduğu söylenebilir. Diğer adaylara bakacak olursak en zayıf aday listesinin de bu yıla ait olduğu çok rahat görülecektir.

ratatouille-5148dd808def7

 

2007 yılında Pixar ödüllere bir döndü pir döndü. Tam dört yıl boyunca ödülü kimseye bırakmayacaklardı ve bu serinin başlangıcını Ratatouille filmiyle yaptılar. Diğer adaylar; dünyada yılın en sevilen animasyonlarından biri olan Persepolis ve penguenlerin elde ettiği popülariteyi fırsata çevirmeye çalışan Surf’s Up (Neşeli Dalgalar) filmleriydi. Pixar, iki yıllık ödül hasretini pek de zorlu olmayan bu yarış sezonun ardından sonlandırmıştı.

2008 yılında Pixar ödülü bu kez WALL-E  filmiyle aldı. Diğer rakipleri Dreamworks’ün Kung Fu Panda’sı ve kardeş firma Disney’in Bolt filmleriydi. Kung Fu Panda seyirci tarafından çok sevilmiş olmasına rağmen kalite ve senaryo olarak WALL-E’nin çok çok altında bir filmdi ve ödül sürprizsiz bir şekilde bir kez daha Pixar’a gitti.

2009 yılında Pixar, ödülü Up (Yukarı Bak)  filmiyle aldı. Bu yıl aday sayısı bir kez daha beşti. Diğer adaylar Coraline, Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki), The Princess and the Frog (Prenses ve Kurbağa) ve The Secret of Kells filmleriydi. Favori belirgin bir şekilde Yukarı Bak’tı.

toy_story_3-1920x1080

2010 yılı Oyuncak Hikayesi’nin ve bir kez daha Pixar’ın yılıydı. İlk iki Oyuncak Hikayesi filminin seyircide ve sektör içerisinde çok özel bir yeri vardı ama animasyon dalında Oscar verilmediği için ödüllendirilememişlerdi. İlk Toy Story filmi özel bir Oscar’la onurlandırılmıştı ama gerçek bir Oscar’la kıyaslanamazdı bu. 2010 yılında Pixar, Akademiye bu şansı verdi. Akademi, Toy Story  serisine verdiği değeri sadece animasyon dalında değil en iyi film dalında da aday göstererek bizlere göstermiş oldu. Diğer iki aday, How to train Your Dragon (Ejderhanı Nasıl Eğitirsin) ve L’illusionist (Sihirbaz) yarışın figüranlarıydı ve Toy Story 3, hem animasyon dalında hem de en iyi şarkı dalında Oscar ödülünü alarak geceyi görkemli bir şekilde tamamladı.

2011 yılında ilk Cars filminde yaptığı hataları düzeltmek için devam filmi çeken Pixar çok daha büyük bir başarısızlık sergiledi ve adaylık bile elde edemedi. Kung Fu Panda 2,  Une Vie de Chat, (Hırsız Kedi Paris’te), Chico ve Rita,  Puss in Boots (Çizmeli Kedi) ve Rango yılın aday filmleriydi. Pandaların bir kez daha adaylıkla yetindiği yılda ödülü hak ederek Rango kazandı.

2012 yılında ödülü Pixar animasyonu Brave (Cesur) kazandı. Tim Burton, Frankenweenie ile bir kez daha adaylıkla yetinmek zorunda kaldı. Wallace ve Gromit’in yapım ekibinin yeni animasyonu The Pirates! Band of Misfits (Korsanlar) vasat bir animasyondu ve aday olması büyük bir sürprizdi, adaylık onlar için de büyük bir başarıydı aslında. Stop-motion animasyonlar çeken Laika firması bir kez daha adaylıkla yetinecekti. Brave’i zorlayacak tek film ise Wreck-it Ralph’ti (Oyunbozan Ralph). Hatta Wreck-it Ralph’in çok daha ateşli fanatikleri vardı. Buna rağmen akademi bir kez daha ödülü Pixar’a vermeyi tercih etti.

2013 yılında animasyon sinemasının en güçlü firması Disney, bu daldaki ilk Oscar’ını Frozen (Karlar Ülkesi) filmi ile kazandı. İlk filmi daha iyi olmasına rağmen akademinin görmezden geldiği Despicable 2 filmi Frozen için güçlü bir rakip sayılabilirdi. Listenin en büyük favorisi ise tabii ki Miyazaki’nin jübile filmi olan Rüzgar Yükseliyor filmiydi. Diğer iki güçsüz aday Ernest & Celestine ve Crood’s filmleriydi. Yılın en çok izlenen filmi ve sinema tarihinin en çok hasılat elde eden animasyon filmi gibi unvanlarla geceye katılan Frozen’ı Akademi de görmezden gelemedi ve ödülle onurlandırdı.

maxresdefault

2014’ün en büyük sürprizi The Lego Movie’nin adaylar arasında yer almamasıydı aslında. Ödülün favorilerinden gösterilirken adaylık bile elde edememesi filmin hayranlarını bayağı sinirlendirdi. 2005 yılından yıllar sonra bir kez daha Pixar yılı filmsiz geçirmişti. The Boxtrolls (Kutu Cüceleri) filmi adayların en zayıf  halkasıydı ama  diğer 4 aday gerçekten kaliteli yapımlardı. Disney yapımı Big Hero 6 (6 Süper Kahraman), How to Train Your Dragon 2 (Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2), The Secret of Kells’in yapımcılarının yeni harikası Song of the Sea ve Miyazaki’nin ve Ghibli stüdyolarının ortağı bir diğer deha Japon yönetmen Isao Takahata filmi Prenses Kaguya Masalı ödül için yarışan filmlerdi. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2 ödülün favorisi olarak gösteriliyordu ama ödül bir kez daha Disney’e gitti ve gecenin kazananı Big Hero 6 oldu.

2015 yılında hiçbiri birbirine benzemeyen 5 film ödül için yarıştı. Büyük bütçeli filmler kontenjanından Pixar filmi Inside Out, bağımsızlar kanadından Anomalisa, kil animasyonu Shaun the Sheep Movie, Brezilya yapımı O Menino e  o Mundo ve Japonya yapımı Omoide no Mani. Ödül bir kez daha Pixar’a gitti ve yılın kazananı Inside Out oldu.

2016 yılında iki Disney filmi Zootopia ve Moana aynı anda adaylık elde ettiler. Rakipleri Avrupa kanadından La Tortue Rouge, Ma Vie de Courgette ve yılın en önemli animasyonu Kubo and the Two Strings’ti. Stop-motion’la bilgisayar animasyonu birleştiren Kubo and the Two Strings görsel efekt dalında da Oscar’a aday gösterilmişti. Buna rağmen bildik formülleri tekrar eden Disney animasyonu Zootopia yılın kazananı oldu.

160304_EM_Zootopia

2017 yılında 5 ayrı ülkede geçen hikayeler izledik. Coco Meksika’da, Loving Vincent Fransa’da, The Breadwinner Afganistan’da, Ferdinand İspanya’da ve The Boss Baby ise ABD’de geçiyordu. The Boss Baby gibi vasat bir filmin adaylık elde etmesi ve diğer ülke sinemalarının görmezden gelinmesi bayağı bir tepki topladı. Yılın kazananı ise bir kez daha Pixar oldu ve Coco yılın en iyi animasyon filmi ve en iyi şarkı dallarında ödülün sahibi olma başarısı gösterdi.

Bugüne kadar 17 ödül dağıtıldı ve Pixar Animasyon Stüdyosu tam 9 kez bu ödülü elde etti. Ödül sadece bir kez İngilizce olmayan bir filme verildi. Ruhların Kaçışı filmiyle bu büyük onur Hayao Miyazaki’nin oldu. Dağıtılan 16 ödül içerisinde bilgisayar animasyonlarının ağırlığı da dikkat çekiyor. Sadece 2 kez farklı yöntemlerle çekilmiş olan filmlere ödül alabildi. İlki Hayao Miyazaki’nin Ruhların Kaçışı filmiydi diğeri ise kil animasyon tekniğiyle yapılmış olan Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı.

Son olarak neden bazı yıllar 3 bazı yıllar 5 aday gösterildiğini açıklamak istiyorum. Yıl içerisinde vizyona giren aday film sayısıyla alakalı bir durum bu. Aday film sayısı 8-12 arasında olursa akademi 2 yada 3 aday belirleyebiliyor. Bugüne kadar hiç 2 aday gösterilmedi ve 8 sezonda 3 aday gösterildi. Aday film sayısı 12-16 arasında olursa akademi 4 aday gösterebilir ama bugüne kadar hiç 4 aday gösterilmedi. 16’dan fazla aday film olduğu zaman da akademi 5 aday gösterebiliyor.