animasyon bölümü

Pi’nin Dramı..

Henüz bilmeyenleriniz olabilir belki, 24 Şubat Pazar günü yapılan Oscar törenlerinde “En İyi Görsel Efekt” oscarını Ang Lee’nin yönetmenliğini yaptığı “Life of Pi” (Pi’nin Yaşamı) filmi aldı. Gösterime girdiğinden bu yana etkileyici görsel efektleriyle adından söz ettiren Pi’nin Yaşamı’nın ödülü haketttiğinden hiç şüphemiz yok.

Ancak ne gariptir ki, bu yüzlerce milyon dolarlık bütçeli, ve illaki bir kaç milyar dolar kar edecek olan bu filmin görsel efektlerini yapan şirket “Rythm & Hues” geçtiğimiz haftalarda iflasını açıkladı. Ve bu filmde geceli gündüzlü emeği geçmiş 200’e yakın sanatçıyı da “tabiki” paralarını ödemeden işten çıkarttı.

Bu, tüm Dünya’da benzer muameleler gören görsel efekt sektöründe belkide şu ana kadar gerçekleşmiş en ses getiren olaydır. Pi’nin Yaşamı’nın asıl yaratıcıları olan sanatçılar da tepkilerini göstermek için Oscar Töreni günü Hollywood’ta bir gösteri yürüyüşüne çıktılar. Yakalarına yeşil bantlar takarak, ellerindeki pankartlarla yaşanan trajediyi protesto ettiler.

 

“Üç aydır ilk defa dışarı çıkıyorum”

 

“En azından bugün babamı görebileceğim”

 

“Dave Rand, R&H şirketinin Senior Fx Sanatçısı (Gökyüzü, su vb efeklerin arkasındaki Houdini ustası)”

 

 

 

 

 

 

 

“Pay’dan (Pi’nin ingilizce okunuşu) pay istiyorum”

 

“Bu pankart post’ta eklendi”

 

“Oscar adayı işçilik, iflas etmiş stüdyo?”

 

“Hollywood, Kötülerin Şehri”

 

Oscar törenleri sırasında, ödülü alan görsel efekt ekibi süpervizörü Bill Westenhofer, teşekkür konuşmasını bu yaşanan haksızlığa getirmeye çalıştığı sırada ise, arkadan yükselen “Jaws” filminin tema müziğiyle kesintiye uğradı.
Youtube’da konuyla ilgili orjinal bir görüntüye rastlayamadım. Ancak insanların Tv’lerini kameraya çekerek saklayabildikleri görüntüler var.

İşte yaklaşık 50 saniye konuşmalarına müsade edilen ve ne hikmetse tamda söz yaşanan iflasa gelmişken süreleri biten talihsiz ekip yöneticileri:

 

Yönetmen Ang Lee’nin “En İyi Yönetmen” oscar’ını aldığı sırada yaptığı,  muhtemelen suya sabuna dokunmadığı için iki dakika kadar uzatabildiği teşekkür konuşması. Duygulu anlar:

Bill Westenhofer’ın kulis’te verdiği ropörtajdan;

“Görsel efekt filmleri box office’e hükmederken, görsel efekt şirketleri can çekişiyor. Ve ben, bizlerin teknisyen olmadığımıza dikkat çekmek istiyorum. Görsel efekt, bir takım tuşlara basan insanların yaptığı bir şey değildir. Bizler sanatçıyız ve hiç bir şey değilse bile “Pi’nin Yaşamı” bizlerin teknisyen değil sanatçı olduğumuzu göstermiştir. Eğer bu iş modelini düzeltmek için bir yol bulmazsak bu yönümüzü kaybedeceğiz.”

 

En nihayetinde kapitalizmin aç gözlülükle devinen çarkları döndü ve işler bu noktaya kadar geldi. Belki meslektaşlarımız seslerini duyurana kadar direnemeye devam ederler ve umarım sonunda istediklerini alırlar. Hollywood için konuşursak, daha önce aktörlerin, yönetmenlerin, yazarların, kameramanların, sesçilerin, kurgucuların, kostümcüleri ve makyajcıların istediğinden fazla bir şey istemiyorlar; “kazançtan adil bir dağılım”.

Bu haklı davalarında kendilerini sosyal paylaşım sitelerindeki avatarlarımızı 255 yeşil yapmaktan başka türlü destekleyemiyoruz.

Umarız sonuçta istediklerini alırlar ve belki bizler için de örnek olurlar. Oralardan daha ucuz bir muamele gördüğümüz sektörümüzde topluluğumuz için bir şeyler yapmaya çalışırız belki..

 

 

 

3. Uluslararası Engelsiz Film Festivali

 3. ULUSLARARASI ENGELSİZ FİLM FESTİVALİ KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ BELLİ OLDU

Digital Film Academy’den Çeşitli Sinema Eğitimleri

Yarışmanın sonunda En İyi Kısa Film, En İyi Senaryo ve Jüri Özel Ödülleri’ni kazanan yönetmenlere Digital Film Academy’den seçeceği çeşitli sinema eğitimleri verilecektir. Link

EDELKRONE Firmasından Çeşitli Kamera Yan Ekipmanları

Yarışmanın sonunda kazananlara Edelkrone firmasından kamera yan ekipmanları verilecektir. Link

ekipmanlazim.com Şirketinden Kısa Film Ekipman Desteği

Yarışma sonunda Jüri Özel Ödülü’nü kazanacak filmin yönetmenine çekeceği bir sonraki filmine destek için, çekim aşamasında kullanabileceği tüm ekipmanlar ücretsiz olarak kiralanacaktır. Link

Son Başvuru Tarihi: 1 Nisan 2013

İnternet Sayfası: Bağlantı

Başvuru Formu: Bağlantı

YARIŞMA HAKKINDA
Mind the AD-İstanbul tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan 3. Uluslararası Engelsiz Film
Festivali 20-25 Mayıs 2013 tarihleri arasında hayata geçiyor.

Engellilik, iş göremezlik konusunda kısa ve uzun metrajlı filmlerle toplumda farkındalık
yaratmayı ve bu bilincin güçlenerek yayılmasını sağlamayı hedefleyen Uluslararası Engelsiz
Film Festivali; “Herkes İçin Eşit Yaşam Koşulları, Eşit Saygı ve Adalet” ana temasıyla
çalışmalarını sürdürmeye başlamıştır.
BAŞVURU KOŞULLARI
1. Yarışmaya amatör veya profesyonel herkes katılabilir
2. Yarışmaya katılacak kısa filmler istenilen formatta üretilebilir.
3. Filmler DVD formatında teslim edilmelidir ve bu formattan 2 adet kopya gönderilmelidir.
4. Başvuruda bulunulacak kısa filmlerde tür sınırlaması yoktur. Filmler; kurmaca, deneysel, belgesel, animasyon vb. türde yapılabilir.
5. Yarışmaya katılacak kısa filmler; “HERKES İÇİN EŞİT YAŞAM KOŞULLARI, EŞİT SAYGI VE ADALET” ana temasından yola çıkılarak, “engellilik, iş göremezlik, engelli bireylerin yaşamı vs.” konularını dolaylı ya da dolaysız işleyen filmler olmalıdır.
6. Yarışmaya başvuracak filmlerin süresi belgesel için 30 dakika, diğer türler için 20 dakika ile sınırlıdır.
7. Katılımcılar birden fazla kısa filmle yarışmaya katılabilirler.
8. Daha önce başka yarışmalara katılan filmler bu yarışmaya da katılabilirler.
9. Yarışmaya katılan filmler bir ekip tarafından üretilmiş olsalar da, başvuru filmin yönetmeni tarafından yapılmalıdır.
10. Senaryo yarışması için jüri, yarışmaya katılacak kısa filmleri değerlendirerek ödülü tayin eder.
11. Festival, ön elemeyi geçerek yarışmaya ve gösterime hak kazanan filmlerin televizyonda, festival internet sitesinde, etkinliklerde veya çeşitli platformlarda ticari bir amaç gözetmeksizin gösterme veya çoğaltma hakkına sahiptir. Katılımcılar bu şartı kabul etmiş sayılır.
12. Jürinin kararı kesindir.
13. Başvurulan filmler arşivde tutulmaktadır ve festival sonrasında iade edilmez.
14. Yarışmaya katılan adaylar, şartnamede yazılan koşulları kabul etmiş sayılırlar.
15. Yarışmaya katılacak adaylar posta-kargo vb. yollarla film ve istenilen belgeleri, on-line başvuru formu ile doldurdukları formları göndermek zorundadırlar.
16. Festival yönetimi gerektiği takdirde yarışmayla ilgili herhangi bir kuralı değiştirme hakkına sahiptir.
Başvuru için gerekli olan materyaller:
a) Katılımcı tarafından eksiksiz doldurulmuş başvuru formu,
b) Filmin DVD formatından 2 adet kopyası,
c) Festival kataloğu için filmle ilgili 2 adet fotoğraf,
d) Yönetmenin özgeçmişi, iletişim adresi ve telefonu.


YARIŞMA JÜRİSİ

Kısa Film ve Senaryo Jürisi

  • Tuğrul Tülek, Oyuncu – Yönetmen
  • Yelda Reynaud, Oyuncu
  • Erhan Kozan, Yönetmen
  • Hülya Uçansu, Üniversite Öğretim Görevlisi
  • Türker Korkmaz, Yapımcı
  • Melis Behlil, Sinema Yazarı – Öğretim Görevlisi
  • Muhsin Akgün, Fotoğraf Sanatçısı
  • Bülent Doruker, Digital Film Academy Türkiye Direktörü – Yapımcı
  • Serkan Çakarer, Yapımcı
  • Nizam Eren, Sinema Halkla İlişkiler Uzmanı

Ön Değerlendirme Jürisi

  • Melis Z. Pirlanti, Beyazperde.com Genel Yayın Yönetmeni
  • Gülçin Önel, Yönetmen, Spirituel Yaşam Koçu
  • Hande Zerkin, Belgesel Yönetmeni, Fotoğrafçı
  • Kaan Karsan, Ekşi Sinema Genel Yayın Yönetmeni, Sinema Yazarı
  • Hande Türkmen, Metin Yazarı
  • Ferhat Şeker, Yönetmen, Fotoğrafçı

FESTİVAL EKİBİ
Festival Yönetmeni: Burak Şenkal
Festival Genel Koordinatörü: Genco Demirer
Kurumsal İlişkiler ve Kısa Film Koordinasyonu: Dişeps Küneşko
Sanat Yönetmeni: Burak Şenkal
Konuk Ağırlama Koordinatörü: Neslihan Şentürk
Web Design: Yusuf Cıvır
Grafik: Esrfa Korkmaz
Programlama Koordinatörü: Sezen Yalçınkaya
Ofis Koordinasyon: Hande Türkmen
Londra Ofisi: Sıla Nur Işık

 

 

Mind The AD-İstanbul

 İstiklal Caddesi Erol Dernek Sokak
No:3/3 Taksim İstanbul
0090 212 251 57 01 – 02

festival@engelsizfilm.com

Fethi Kaba – Çizgi Film (Animasyon) Bölümü

Anadolu Üniversitesi G.S.F. Çizgi Film (Animasyon) Bölümü Başkanı Doç. Dr. Fethi Kaba ile animasyon ve animasyon eğitimi üzerine bir ropörtaj gerçekleştirdik:

 

 

1- Bölümün tarihinden biraz bahseder misiniz?

1990 yılında eğitim-öğretime başlayan Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film bölümü, Türkiye’de ilk çizgi film eğitimi veren kurumdur. Bölüm, son yıllarda görsel iletişim sektörlerinde (özel televizyonlar, video, animasyon ve multimedya yapım şirketleri, reklam ajansları gibi) ortaya çıkan çizgi film sanatçısı gereksinimini karşılamak amacıyla kurulmuştur.

 

2- Sizin animasyona ilginiz nasıl başladı?

Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım 3. sınıf öğrencisiyken, 4. sınıf ana seçmeli derslerin arasında animasyon dersinin olduğunu gördüm. 3. sınıfta ödev olarak yaptığımız kitap illüstrasyonlarında karakterlerimin çizgi film karakterlerine olan yatkınlığı ve artık durağan görüntülerden farklı bir şeyler yapmam gerektiğini fark ettiğim anda 4. sınıfta ana seçmeli animasyon dersi almak istedim.

 

3- Verilen eğitimin içeriği nedir? Hangi alanlarda eğitim veriliyor?

Ders programı geleneksel çizgi film, 3 boyutlu bilgisayar animasyon ve sinema dersleri üzerine yapılandırılmıştır. Günümüzde yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla çizgi film sanatı, hemen hemen otomatik üretim sürecine dönüşerek, temel ve türsel niteliğinde önemli değişikliklere uğramış ve bu sanat dalının hem görsel dil dağarcığı, hem de kullanım alanları genişlemiştir. Uzun metrajlı filmlerden kısa metrajlı filmlere, reklam filmlerinden etkileşimli cd tasarımlarında kullanılan filmlere kadar bir çok medya, çizgi filmin uygulama alanı içine girmiştir. Bütün bu uygulama alanları içerisinde bugün çizgi film sanatçısı için en önemli gelişme, çağımızın hızla değişen toplumu içerisinde kendisine “meslek” olarak bir yer bulmasıdır. Bölüm, bu alandaki sosyo-ekonomik örgütlenmeyi destekleyen bir tutumu benimsemektedir. Böylece Çizgi Film Bölümü, bu sanat dalının eğitimini vermenin yanında, onu bir meslek dalı haline getirme sorumluluğunu da üstlenmiş bulunmaktadır. Dört yıllık eğitim sonunda, sinema dili, film, video, animasyon teknikleri öğretilerek, reklam, sinema, televizyon, multimedya ve eğitim sektörlerinin çeşitli dallarında görev yapacak ve bir tek konuda uzmanlaşmış sanatçı tipinden çok, hem kavramsal hem de teknik becerileri üstün, donanımlı sanatçılar yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.

 

4- Öğrencilerden beklentiler nelerdir?

Öğrencilerimiz, bölüme girmeden önce mutlaka bu bölümü isteyip istemedikleri konusunda doğru karar vermeliler. Animasyon zor bir alan, sadece sevmek yetmiyor. Çok çalışmak ve sabırlı olmak şart. Öğrenci olduktan sonra da sadece verilen eğitim ile yetinmeyip kendilerini de geliştirmek zorundalar. Çok film izlemeli, okumalı, teknolojiyi takip etmeliler.

 

5- Mezunlar için çalışma alanları yeterli mi?

Türkiye’de çalışma alanları; reklam ajansları ve son yıllarda açılan animasyon stüdyoları. Ancak yeterli olduğunu söylemek zor. Bu nedenle, bazı mezunlarımız yurt dışında şanslarını deniyorlar. Animasyon bir çok sanat ve tasarım alanını içinde bulunduran bir sektör. Sinema bunların içinde en başat olanı, dolayısıyla dünya sinema ve oyun sektörü kapasitesinde projelerin yapılması gerekiyor. Bunlar olduğu zaman çalışma alanları yeterli olabilir.

 

 

6- Bölüme girmek isteyenlerin yapmaları gerekenler nelerdir? Örn; YGS-LYS puanları ne olmalı?

YGS-LYS gibi puanların oranı her yıl değişkenlik gösterebiliyor. Bu Yönetim Kurulu’nun vereceği kararlarla ilgili. Ancak, değişmez olan şey; çizebilme becerisi. Bölüm özel yetenek sınavı ile öğrencilerini seçiyor. Bu konuda çok çalışmalılar. İyi çizebilmeli ve yaratıcı düşünüyor olmaları gerekiyor.

 

7- Yetenek sınavında dikkat edilmesi gereken noktalar var mı?

Yetenek sınavı, adından da anlaşılacağı üzere yeteneğe bağlı bir sınav. Bu konuda çalışmaları ve hazırlanmaları gerekiyor. Sınav (eğer yönetim kurulu değişiklik yapmazsa) iki aşamalı oluyor. İlk sınav baraj sınavı: bu sene (2012-2013 eğitim dönemi’nde) görsel algı ve genel kültür testi ve karakalem çizgi çalışması şeklinde yapıldı. Bu barajı geçen adaylar ise daha önce tercih ettikleri (en fazla üç) bölümlerin sınavına girmeye hak kazanıyorlar. Her bölüm kendi sınavını yapıyor. Aday, tercih ettiği her bölümün sınavını da kazanırsa kendi istediği bir bölüme kayıt yaptırıyor. Bölüm, asil listeden öğrenci eksiğini, ilan ettiği yedek listeden tamamlıyor. Her ne kadar bölümler kendi sınavlarını yapsalar da, sonuçta her bölüm yetenek ölçebilen bir sınav yapıyor.

 

8- Bu bölüm kimler içindir? Kimler başarılı olabilir?

Bu zor bir soru. Bölüm, bu konuya gönül verdiğine inanan herkes için aslında. Ama buna doğru karar vermek gerekiyor. Ben çizgi film izlemeyi çok seviyorum diyerek bu bölüme gelmeleri yanlış olabilir. Animasyon alanlarını ve bölüm derslerini inceleyerek bu bölümü tercih etmeliler. Başarılı olmaları derslerde iyi performans sağlamalarına bağlıdır. Çizmekten, bilgisayar teknolojisini takip etmekten sıkılmamaları ve kendi tarzlarını geliştirirken bu konuda inançlı olmaları önemli bir faktör.

 

 

9- Dünya’da animasyonun durumunu nasıl buluyorsunuz?

Dünya’da animasyon gelişen teknoloji ile birlikte çok ileri seviyeye ulaşmış durumda. Sinemadan oyuna, reklam filmlerinde kısa filmlere kadar çok geniş bir yelpazede eserler üretilmektedir. Özellikle sinema endüstrisinde, gerçek ile animasyon arasındaki keskin çizgi gittikçe belirsizleşmeye başlamıştır. Sanal aktörler, mekanlar, efektler vb. bir çok enstrüman gerçek çekim filmle birlikte kullanılıyor. Bunun yanında, uzun metrajlı animasyon filmlerin de üretim sürecinin kısalması bu filmlerin daha fazla üretilebilmesi yolunu açmıştır. Eskiden bir sezonda bir kaç film vizyona girerken şimdi bu sayı artış göstermektedir.

 

10- Animasyonun Türkiye’deki durumunu nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’de animasyon, özellikle 1970 yıllarda karikatür sanatçılarının bu alana ilgi duymasıyla, reklam filmleri üretmesiyle bir ivme kazanabilmiştir. O dönemde sinema sanatçıları da bu alana ilgi duysaydı gelişimi daha hızlı olabilirdi diye düşünüyorum. Bugüne geldiğimizde ise, bu dalda eğitim veren kurumların artmasıyla daha ileri seviyelere ulaşması mümkün görünüyor. Uzun metraj sinema filmlerinde animasyon kullanımı henüz yeterli seviyede değil. Ancak animasyon kalitesi artık yeterli seviyede ve bizim mezunlarımız buna hazırlar. Yapılan çalışmalar da bunu gösteriyor zaten.

 

11- TRT için yapılan dizilerin sektöre ne gibi etkileri oldu?

TRT Çocuk için yapılan diziler sektöre önemli bir hareketlilik kattı. Dizi de olsa, bazı filmlerdeki kalite, bu işin artık Türkiye’de de yapılıyor olabildiğini göstermesi açısından çok önemli. Bu sayede, mezunlarımız için iş imkanları doğdu. Ancak mutlaka ve mutlaka, uzun metraj animasyon filmi için de artık zamanın geldiğini düşünüyorum. Bu konuda da çalışmalar yapılması gerekiyor.

 

12- Animasyon eğitimi adına yeni projeler var mı?

Animasyon sınırları genişleyen bir alan. Bu nedenle, bu gelişmeleri izlemek ve ders programı içine almak durumundasınız. Yeşil perde, hareket yakalama vb. teknolojilerin yan bilgi olarak, öğrencilerimize ders olarak verilmesi ve uygulamalar yapılması eğitim içinde yer almalıdır. Bunun yanında akademik anlamda bu alanda daha çok çalışmanın yapılması, eğitimin gelişimine katkı sağlayacaktır. Daha çok konuşmalı, tartışmalı, fikirler geliştirmeli ve bunları paylaşmalıyız.

 

13- Başka üniversitelerde de bu bölüm açılmaya başlandı, daha da devam edecek gibi. Bunun sizin bölümünüze etkisi nasıl olur?

Başka üniversitelerde animasyon bölümü açılması sevindirici. Bu alanda yanlızca biz, yıllardır tek başımıza eğitim veriyorduk. 1990’da bölüm kurulduğunda Türkiye’de önümüzde örneğimiz yoktu. Şimdi yeni açılan kurumlara ise biz bir örneğiz, bu onlar için önemli bir avantaj. Akademik gelişim için de bölüm sayısının artması faydalı bir gelişme olacaktır.

 

14- Genç animatörlere ve animatör olmak isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?

Animasyon, daha önce de sözünü ettiğim gibi çok geniş bir alan. Bu alan içinde hangi konuda uzmanlaşmak istediklerini bilmeleri çok önemli. Yapmak istediklerinizi, sınırlarınızı iyi bilin ve bu konuda mücadele edin. Kapasitenizi doğru değerlendirerek sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da bu işi yapabileceğinize inanın. Bu, sizin bu işe bağlılığınızla ilgili bir durum. Yeterince sevmeden bu alanda başarılı olmanız çok zor.

 

 

Doç Dr. Fethi Kaba’ya bize vakit ayırdığı için teşekkür ederiz.

 

“KARA”

 

Heavy Rain’in yaratıcısı Quantic Dreams, “KARA” isimli kısa film tadında teknoloji demolarıyla geldikleri noktayı gösterdi..

Quantic Dream Amerikalı bir oyun şirketi. Önceki yıllarda Heavy Rain adlı konsol oyunlarıyla, sektöre oyunların dramatik altyapılarının da ön plana çıkartılabileceğini ispatlamışlardı.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan “KARA” isimli kısa film demolarıyla  ise, bu fikri geliştirmek için teknoloji konusunda da boş durmadıklarını gösterdiler.

Heavy Rain’in yaratıcısı David Cage, bu demonun kesinlikle gelecek projelerinin teaser’ı olmadığını, sadece teknolojik bir gösteriş olduğunu söylüyor. Hareket yakalama (motion capture) teknolojisinde yaptıkları çalışmaların onları, vücut dili ve mimik hareketleriyle aynı zamanda oyuncunun sesini de kaydedebilecek bir ar-ge’ye sürüklediğini ekliyor Cage.

Oyunculuktaki doğallığı yakalamak için aktris Valorie Curry’nin, sadece yüzünde 90 adet sensör kullanılmış. Geliştirilmiş oyun motorları sayesinde, “KARA”daki görsellik ise, tamamıyla PS3’te gerçek zamanlı oyun içi render’larla yakalanmış. Demoyu geçen sene tamamlayan ekip, gelecek projeleri için oyun motorunda üçüncü versiyona ulaşmış bile.

David Cage’in konuyla ilgili ropörtajı:

 

 

Zing – Trailer


Bay Grimm azrail olarak, insanların yaşam iplerini kesmekle çok meşgüldü.Taaki Kapının zili çalana kadar…

Yönetmenler: Kyra Buschor & Cynthia Collins

howl

Bir annenin, garip davranışlar sergileyen bebeği ile mücadelesi..

Yönetmen: Natalie Bettelheim
Animatör: Sharon Michaeli
Ses & Müzik: Yoav Brill

filmin blog’undan filmden 3 shot line test’i de izleyebilirsiniz.
Howl, Jerusalem’de bulunan “Bezalel Academy of Art and Design” dan mezun, Natalie ve Sharon’ın mezuniyet filmidir.
http://projecthowl.blogspot.com/

Çözemediğiniz Bir Animasyon Problemi ile Karsı Karsıya Kaldıgınızda Ne Yaparsınız?

Çözemediğiniz Bir Animasyon Problemi İle Karşı Karşıya Kaldığınızda Ne Yaparsınız?

 

“Animation Tips & Tricks” blogundan “Kenny Roy”

Hiç birşey tecrübenin yerini tutamaz. Bu meslek de bu kuralın dışında değildir! Akıllı animatörler bir duvara tosladıklarında hemen tecrübeden faydalanırlar. İş yerimde, takıldığım zaman, ilk yaptığım şey sandalyemi çevirmek, ve etrafımdaki animatörlere sormaktır! Yeni başladığımda, şansıma, benim yaşadığım problem ile önceden karşılaşmış birini her zaman bulabilecek kadar büyük, ama herkesin birbirine yardım etmesinin insanların fazla dikkatini dağıtmayacağı kadar küçük bir ofise yerleştirilmiştim. Bu da bir odada her zaman 6-9 kişinin çalıştığı anlamına geliyordu. Benzer bir durumdaysanız, sizin yaşadığınız problem ile veya çok benzeri ile karşılaşmış ve size yol gösterecek birileri her zaman olacaktır. Şu anda iyi bir prodüksiyon ortamında bulunmasanız bile, yanınızda internet olduğu sürece hiç bir zaman yalnız değilsiniz! Bildiğim her teknik şeyi CG’ye ilk merak saldığım yıllarda düzenli olarak ziyaret ettiğim bir forumdan öğrendim. Animation Mentor forumları gibi burası da, bu konuda benim gibi bilgi sahibi olmak isteyenlerle doluydu. Probleme doğrudan bir çözüm sunamadıkları zaman bile kendilerine özgü yaklaşımları beni her zaman daha yenilikçi bir şekilde düşünmeye iterdi.

Eğer gerçekten çevrenizde kimse yoksa, ve forumlardan cevap bekleyecek kadar vaktiniz yoksa, ve tam anlamıyla takıldıysanız, hala sizi tekrar yolunuza koyabilecek bir kaç numara var. Öncelikle, eğer sorun teknik bir mesele ise, bütün yazılımların neredeyse herşeyi gerçekleştirmek için birden fazla yolu vardır, bu yüzden izleyebileceğiniz diğer yolları öğrenebilmek için yardım dosyalarını inceleyin. Eğer bir performans sorunu yaşıyorsanız, o zaman kendinize istediğinizi sonucu vermeyen performansı ilk aşamada neden tercih ettiğinizi sorun. Farklı oyunculuk seçenekleri deneyerek ilk kararınızın gerçekten daha kuvvetli bir seçenek olup olmadığından emin olun. Birşeylerin yanlış olduğunu bildiğiniz halde ne olduğunu anlayamıyorsanız, o zaman mola verin! Durumu analiz etmek için dinlenmiş gözlere ihtiyacınız vardır. Çıkın temiz hava alın, sahnenizi düşünmeyin, ve tekrar geri döndüğünüzde yeni bir fikriniz olabilir. Bir animatörün karşılaşabileceği milyonlarca engel vardır. Bu yüzden her şey üzerine tavsiye veremem. Bildiğim tek şey bütün engellerin aşılabileceğidir. Bu yüzden asla pes etmeyin.

Misafir blogcu Kenny Roy

 

Çeviri: Alper Akşit