gazete

Hotel Transylvania – Analiz

Yönetmen: Genndy Tartakovsky
Animasyon Yönetmeni: James Crossley

Otelin Menüsü: Korku Soslu Şekerleme
Sony Pictures Animation yapımı “Hotel Transylvania”, korku-fantastik ve eğlence (mizah)’yi birleştiren bir animasyon. 6 yılda biten film, 100 milyon dolara mal olmuş ve gişe sonrası Sony’ye 300 milyon dolar kazandırmış. Gişede hasılat rekorları kıran birçok filmle karşılaştırıldığında Hotel Transylvania’nın çok fazla ilgi görmediğini söylemek mümkün. Ancak bu ilginin filmin kalitesiyle ters orantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunda da başarılı yönetmen Genndy Tartakovsky’nin büyük bir payı var.
Sony’nin Genndy Tartakovsky’i yönetmen olarak seçmesi radikal bir karar. Samurai Jack ve Powerpuff Girls’ten tanıdığımız Tartakovsky, ağırlıklı olarak 2D animasyon geleneğine bağlı bir yönetmen. Dolayısıyla Sony, Tartakovsky’nin 2D geleneğini, bu projedeki 3D animasyona yansıtmasını istemiş gibi görünüyor. Bununla ilgili olarak Tartakovsky, ayna referansı alınan pozlardan ziyade gerçek pozların kâğıt üzerine tekrar tekrar çizilerek ideal ve eğlenceli bir ifadeye ulaşılmasını, bunun için de bir kalem perspektifinden bakmak gerektiğini söylüyor. Animatörler de bu bağlamda video referansından sıyrılıp kâğıt çiziminden yola çıkarak karakterleri canlandırmışlar. Bunda da ne kadar başarılı olduklarını animasyon kalitesinden anlaşılıyor.

gorsel1

Tabii bu başarıda Tartakovsky’nin özverili ve detaycı çalışmasını da unutmamak lazım. Tartakovski, animasyon planlarının değerlendirilme sürecinde elinde sürekli tabletle dolaşıp pozlamalara direkt müdahale etmiş ve animatörle bu bakımdan sıkı bir etkileşimde bulunmuş. Ve onlardan gerçekliğin dışında karikatürize edilmiş, gerçek hareketten daha gerçekçi olan bir animasyon beklemiş. Sanatsal yapıtlarda da yapılmak istenen bu.

gorsel2

Filmin animasyon yönetmeni de Sony’nin daha önce çalışmış olduğu yönetmenlerden biri. Daha önce Cloudy with a Chance of Meatballs, Beowulf ve The Smurfs’de çalışan James Crossley, Sony’nin anlatım diline alışkın biri. Belki de bu yüzden Crossley, Tartakovsky’nin yöntemine hiç aşina olmadıklarını söylese de bu yöntem sayesinde “klasik hareket kalıplarını kırararak” çok daha eğlenceli bir film ortaya çıkardıklarını vurguluyor.

gorsel3

Eğlence demişken animasyonla ilgili bir önyargıdan söz etmek istiyoruz. Nedense animasyon deyince akla sadece mizah geliyor, bunun böyle olmadığını 9 ve Nightmare Before Christmas’da görmüştük. Ancak son dönemlerde üretilen hemen hemen bütün animasyonlarda yoğun bir biçimde mizaha ve komediye yer verildiği görülüyor. Bu anlamda Hotel Transylvania farklı bir yerde duruyor. Öyle ki barındırdığı korku ögeleriyle 9 ve Nightmare Before Christmas serisine eklemlenebilir. Hatta 2012 yılında gösterime giren Frankenweenie ve ParaNorman’ı da aynı türe dâhil edebiliriz. Bu üç filmin de aynı dönemde gösterime girmesi, animasyonun salt mizah ya da komediden sıyrılıyor olmasının bir göstergesi olarak okunabilir mi? Bununla ilgili görüşlerimizi ayrı bir çalışmada ele almayı düşünüyoruz.
Bazı eleştirilerde filmin çocuklara uygun olduğu, esprilerin çok basit olduğu söylenmiş. Bu nedenle yetişkinlere hitap etmiyor denmiş. Biz bunun aksini düşünüyoruz. Hotel Transylvania yer yer çocuklara hitap etse de çoğu sahne çocuklar için ürkütücü olabilir. Örneğin, birçok izleyenin aklında kalan aşağıda sahne yetişkinler için bile hafızalara kazınmıştır.

gorsel4

Hotel Transylvania, konu itibariyle popüler sinemadan etkilenmiş görünüyor. Bildiğiniz gibi “Twilight” serisi ile birlikte vampir filmleri revaçta olmaya başladı. Aynı şekilde vampir edebiyatı da yeniden popülerleşti. Bir vampir ailesinin hayatını mercek altına alan filmin konusu üzerinde fikir birliğine varılabilmiş değil. Birçok kişi filmin, aşkı anlattığı üzerine odaklanmış. Ama aslında hikâye ana karakter Mavis’in dış dünyayı ve insanları merak etmesi üzerine kurulu. Aşk da, sadece yan olaylardan biri olarak inşa edilmiş. Gerçi hikâye ilerledikçe ana hikâyenin ekseninde kaymalar görülüyor. Dış dünyayı merak etme hikâyesi, bir anda Mavis’in zing’ini bulma (Karşı cinsle ilişki kurma ölçütü. Bizde buna elektrik alma deniyor) hikâyesine dönüyor. Klasik çarpma yöntemiyle ilk görüşte aşk yaşanıyor. Mavis, Zing’ini buluyor ve onu kaybetmek istemiyor. Tabii bu eksen kaymaları hikâyeyi pek sarsmadığı gibi birçok izleyiciyi de rahatsız etmeyebilir. Çünkü Hotel Transylvania gerek karakter, gerek mekân açısından öyle bir görsel şölen sunuyor ki resmen büyüleniyorsunuz.
Filmi, karakter ve mekân tasarımı açısından değerlendirecek olursak ortaya muhteşem bir tablo çıkıyor. Hotel Transylvania’nın karakter tasarımında son yıllardaki en güçlü kadrolardan birine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Mekân tasarımında da yine güçlü bir isim var: Luc Desmarchelier. Bu tasarımcıların her birinin kendine has bir tarzı var. Disney, Glen Keane, Jim Kim ekolünün dışına çıkmamayı tercih ederken Sony, Carter Goodrich başta olmak üzere Fabian Mense, Craig Kellman ve Pete Oswald gibi çok farklı tarzlarda, stil sahibi birçok tasarımcıyı bir araya getirmiş. Burada bir parantez açmak gerekirse Goodrich, son dönem animasyon filmlerinin karakter tasarımında vazgeçilmez isimlerden biri. Goodrich, ne kadar başarılı olduğunu bu projedeki ağırlığıyla bir kez daha ortaya koyuyor.

gorsel5
gorsel6

Frankenstein, Dracula, Kurt Adam, Görünmez Adam, Mumya gibi birbirinden farklı tarzda ve anatomik yapıdaki ana karakterlerin yanı sıra yan rollerdeki cadılar, zombiler, tek gözlü canavarlar, iskeletorlar, ve daha bir sürü korkunç ve garip yaratıklar işte bu ekibin elinde şekillenmiş. Bu arada karakterler ve seslendirmenler birbirine çok benziyor. Belki de bu yüzden seslendirmeler oldukça başarılı. Bu konuda nasıl bir yöntem izlendiğini bilmiyoruz. Yani seslendirmenler referans alınarak mı tasarım yapılmış, yoksa karakterlere göre seslendirmenler mi seçilmiş, emin değiliz. Bildiğimiz bir şey varsa o da seslendirmenlerin ve karakterlerin uyumlu olmasının filmin başarısında etkili olduğu.

gorsel8
gorsel9

http://www.ew.com/ew/gallery/0,,20609141_20633524_21212724,00.html#21212718

Bu korkunç bilinen yaratıkların insanlardan korkması da çok güzel bir ironi. Aynı zamanda canavarların bilinen imajları ters yüz edilmiş. Böylece hepsi komik karakterlere dönüştürülmüş.
Filmdeki vampir karakterleri, zihnimizdeki vampir imajından farklı. Bu son dönem, vampir filmlerinin çoğunda var. Burada onların insan kanı içemediğini görüyoruz. Öyle ki Dracula, insan kanının yağlı ve mikroplu olduğunu söylüyor. Dracula’nın insanlarla yaşadığı kötü bir deneyim sonrası kızı Mavis’i insanlardan korumaya çalışması tipik bir baba tavrını yansıtıyor. Dracula kızının büyüdüğünü de kabullenebilmiş değil henüz. “Eyvah kızım büyüdü” paniğiyle kendisi gibi olamıyor ve kızıyla doğru bir iletişim kuramıyor. Bu açıdan hikâye baba-kız ilişkisine derinlemesine odaklanıyor. Adam Sandler’ın Dracula’nın seslendirmeni olarak seçilmesindeki ana etken de, kız çocuğu babası olduğu için Dracula karakteriyle empati kurabileceği düşüncesidir.
Her şeyi mutlu sonla bitirme arzusundan dolayı canavarların insanlarla kaynaşmasının bir anda gerçekleştiği konusunda eleştiriler var. Bizce bu kısımda bir sıkıntı yok. Çünkü insanlar canavar festivali yapıyorlar ve bu festivaldeki her karakteri onlar gibi sanıp eğleniyorlar. Yani onların gerçek canavarlar olduğunu anlayan görünmüyor gibi. Dolayısıyla burada Dracula’nın Jonathan’a ulaşması için çok güzel bir çözüm verilmiş. Ki bunun da insanların eliyle gerçekleşmesi önemli. Bu noktada da canavarların ve insanların kaynaştığını söylemek zor. Ayrıca bu kaynaşmayı Jonathan ile Mavis arasında vermek bile hikâyenin mesajı açısında yeterli.
Filmin korku atmosferini daha iyi yansıtması için renk paleti itibariyle genellikle monokrom sahneler tercih edilmiş. Bu bakımdan ilk bakışta zengin mekan görselleri dikkat çekmese de lokal sahnelerde farkına varabileceğimiz detaylardaki yaratıcılık takdire değer.

gorsel7

Story artist Kaan Kalyon’ın başarısından bahsetmeden geçmeyelim. Bildiğiniz gibi bu tür projelerde story artist büyük bir öneme sahiptir. Sanılanın aksine sadece story artist, storyboard çizimiyle sınırlı kalmayıp filmde birçok beğendiğimiz sahnenin, mizansenlerin ve detayların arkasındaki yaratıcı beyindir. Bu bağlamda Kaan Kalyon da story artist’liğin hakkını fazlasıyla veriyor. Pocahontas, Aslan kral, Herkül gibi animasyon filmlerinde çalışan Kalyon, başyapıtlar serisine Hotel Transylvania’ı da ekliyor.
Sonuç olarak Hotel Transylvania, hem içerik hem teknik açıdan son dönemlerde en çok keyif veren filmdi. Ayrıca şimdiye kadarki en iyi animasyon listelerinde üst sıralarda yer almayı hak ettiği de su götürmez bir gerçek.

Yazanlar: Nefise Abalı, Eren Erdoğan

Rango – 2012 Oscar – En iyi animasyon filmi

Rango

Yönetmen: Gore Verbinski

2012 Oscar – En iyi animasyon filmi ödülü
2012 American Cinema Editors, USA – En iyi editlenmiş animasyon filmi ödülü
2012 Annie Awards – En iyi animasyon filmi ödülü, En iyi karakter tasarımı ödülü, En iyi edit, en iyi senaryo ödülü
2012 BAFTA – En iyi animasyon filmi ödülü
2012 Broadcast Film Critics Association Awards – En iyi animasyon filmi ödülü
2012 Chicago Film Critics Association Awards – En iyi animasyon filmi ödülü
2012 Dallas-Fort Worth Film Critics Association Awards – En iyi animasyon filmi ödülü
2012 National Board of Review, USA – En iyi animasyon filmi ödülü

bunun dışında da bir çok ödül almıştır.

Rango – Trailer :

Rango – Yapım Aşaması (Kamera Arkası) :

Rango – Yapım Aşaması (Kamera Arkası) 2 :

Rango – Yapım Aşaması (Animasyon – Effekt) :

Rango – Johnny Depp ile Röportaj :

Rango – Gore Verbinski ile Röportaj :

Kısaca Festival

12. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ FİLMLERİ FESTİVALİ

Tarih: 04 Nisan – 07 Nisan 2012
Son Başvuru Tarihi 9 Mart 2012

Amaç
Sinema sanatında özgün fikirler üretebilecek, farklı bakış açılarıyla sinemaya katkıda bulunabilecek sinema öğrencilerinin teorik bilgilerini pratiğe dökmelerine yardımcı olmak, kısa filmin uluslararası gelişmesine katkıda bulunmak ve kısa filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlamak festivalin temel amacıdır.
Festivalin bir diğer amacı da sinema ile ilgilenen öğrenciler, akademisyenler ve sinema alanında üretim yapan profesyonelleri uluslar arası bir platformda bir araya getirip, düşünce ve birikimlerin paylaşılabildiği üretken bir ortam hazırlamaktır.

Kapsam
Festival kapsamında, kurmaca, belgesel, deneysel ve animasyon dalında yarışmaya katılan ve ön elemeyi geçmiş olan filmlerin gösterimleri yapılacak ve filmler yarışacaktır. Ayrıca kısa film ve sinema üzerine düşünce alışverişlerinin sağlanabilmesi için çeşitli söyleşi ve etkinlikler düzenlenecektir.
Festivalde her yıl açılış filmi olarak önemli bir yönetmenin eseri gösterilmekte ve onur ödülü verilmektedir. 11.Kısa-Ca film festivalinde Türkan Şoray’a onur ödülü verilmiştir. Bu yıl ünlü oyuncu Filiz Akın’a onur ödülü verilmesi düşünülmektedir. Festivalin birinci ve ikinci günü belgesel sinema ve Türk sinemasında anlatı sorunları ilgili sinemacıların ve akademisyenlerin katılacağı söyleşiler gerçekleştirilecektir.

Önem
Festivalimiz her yıl yeni yapılan öğrenci filmlerini, Üniversitemiz Süleyman Demirel Kültür Merkezinin 400 ve 800 kişilik iki sinema salonunda izleyici ile buluşturmaktadır. Sinema sektörünün önemli isimler, belgesel sinema, Türk sineması, bağımsız sinema ve sinemada senaryo gibi söyleşilerle kısa filmciler Konya’da bir araya gelmektedir. Yarışmaya katılan filmler sinematografik açılardan, senaryo ve teknik açılardan incelenerek, bu konuda başarılı filmlere ödül verilmektedir.
On bir yıldır yapılan bu festival neticesinde, Konya’da kısa film ve belgesel alanında önemli bir altyapı oluşturulmuştur. Selçuk Üniversitesi’nde yaklaşık 85.000 öğrenci okumaktadır. Festival süresince yalnızca iletişim fakültesinde değil diğer fakülte öğrencileri arasında da Kısa-Ca Film Festivali’ne büyük bir ilgi gösterilmektedir. Öğrenciler festival tarihlerinde Sinema salonlarını doldurmaktadır.

Bu yıl festivale yurtdışından konuk yönetmen ve akademisyenler de katılacaklardır. Bu yıl düzenlenecek olan festivale dünyanın en büyük kısa film festivali olan Clermont-Ferrand film festivali yöneticilerinden Laurent Guerrier ve Prag FAMU Film Akademisi dekanı Pavel Jech jüri üyesi olarak davet edilmiştir.
Fakültemizde kurulan Kısa-Ca Film Atölyesi bünyesinde yapılan öğrenci filmleriyle 2007 yılında 44. Uluslar arası Altın Portakal Film Festivali’nde “Hoş geldin Bebek” adlı filmle En İyi Kısa Film Ödülü, 2. Bursa İpekyolu Film Festivalinde “Mevsimsiz Kar” isimli filmimizle Birincilik ödülü, 14.Altın koza Film Festivali’nde “Buzlar Kırılınca” adlı belgeselimizle Birincilik ödülü ve birçok Festivalde çeşitli ödüller kazanılmıştır. Kısa-Ca film festivaline çeşitli üniversitelerden katılan birçok filmde diğer festivallerde de ödüller kazanmıştır. Bu da Kısa-Ca Film Festivali’nin başarısının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Başvuru Koşulları
• Yarışmaya katılacak filmler istenilen formatta üretilebilir.
• Filmler, DVD (VOB) ve MPEG2 formatında 2’şer kopya ile teslim edilmelidir.
• Başvuruda bulunacak kısa filmlerde tür ve tema sınırlaması yoktur. Filmler kurmaca, deneysel, belgesel, animasyon türde olabilir.
• Başvuruda bulunan filmlerin süresi 30 dk ile sınırlıdır.
• Yarışmaya ön lisans, lisans veya lisans üstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra , ayrıca yurtdışında okuyan tüm öğrenciler katılabilir.
• Yarışmaya katılmak üzere başvuran filmler, bir ekip tarafından üretilmiş olsa da, başvuru filmin yönetmeni tarafından yapılmalıdır.
• Katılımcılar birden çok filmle yarışmaya katılabilirler.
• Yarışmaya katılan adaylar, şartnamede yer alan koşulları kabul etmiş sayılırlar.
• Başvuruda bulunan katılımcılar, filmleri ile birlikte aşağıdaki doküman ve materyalleri; en geç 09 Mart 2012 tarihine kadar; Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsü İletişim Fakültesi Kısa-Ca Film Atölyesi adresine, kargo veya taahhütlü posta ile teslim etmelidirler.
• Başvuru için gerekli olan materyaller;
o Katılımcı tarafından doldurularak imzalanmış “başvuru formu” (İnternet Sitemizden İndirebilirsiniz)
o Varsa filme ait 1 set fotoğrafı veya filmden bir kare
o Yönetmenin özgeçmişi, fotoğrafı, iletişim adresi ve telefonları
o Filmin DVD (VOB) ve MPEG2 formatında 2’şer kopyası.

Ödüller
• En İyi Kurmaca Film
• En İyi Belgesel Film
• En İyi Deneysel Film
• En iyi Animasyon Film
• Aykut Oray Özel Ödülü ( Kurmaca Dalı)
• Prof. Dr. Âlim Şerif ONARAN Özel Ödülü (Deneysel Dalı)
• Süha ARIN Özel Ödülü (Belgesel Dalı)
Ödül alan yönetmenlere ödül heykelciği ve destekleyici firmalar tarafından çeşitli ödüller verilecektir.
Filmin gönderileceği adres: Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Kısa-Ca Film Atölyesi Kampus / Konya
Kısaca Film Atölyesi: 0(332) 223 36 99
İLETİŞİM BİLGİLERİ
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Kısa-Ca Film Atölyesi
Kampus / Konya
Kısaca Film Atölyesi: 0(332) 223 36 99 fax: 0332 241 01 87
http://www.kisaca.selcuk.edu.tr/
osmanaday@gmail.com
hudaiates@gmail.com
yasin_hatipoglu_@hotmail.com
Cep: 0555 278 88 22 – 0541 802 87 92- 0543 625 80 66

Karakterin Düsünce Akısını Gösterebilmenin İpuçlarından Bahsedebilir Misiniz?

Karakterin Düşünce Akışını Gösterebilmenin ıpuçlarından Bahsedebilir Misiniz?

 

“Animation Tips & Tricks” blogundan “Shawn Kelly”

 

Harika bir soru! Mesele bir karaktere tam anlamıyla hayat vermek olduğunda onun düşünce akışını (daha doğrusu düşünce akışındaki değişimleri) gösterebilmekten daha önemli birşey gerçekten yoktur! Bizim yaptığımız herşeyi güdümleyen düşüncelerimizdir. Hareketlerimizin temposundan, gözlerimizdeki bakışlara kadar.

 

Bir karakterin düşünce akışını gösterebilmek için binlerce yol bulabilirsiniz, ancak benim favorilerim şunlar:

 

1)Göz kırpmaları

 

Göz kırpmaları hakkında hem burada hem de başka yerlerde oldukça fazla konuştum, ama göz kırpmalarının en önemli kullanım amaçlarından birisi karakterlerin düşüncelerindeki akışı göstermektir. Göz kırpmalarındaki timing ve hız bizim o karakterin içinden geçenleri algılayışımızı radikal bir şekilde değiştirebilir, ve haliyle karakterin o duyguları yaşıyormuş gibi gözükme şeklini de değiştirir. Bir ton göz kırpması sanki karakter ağlayacakmış veya gergin, huzursuz, çekingen ya da belki de büyük bir gerilimden sonra rahatlamış gösterebilir. Bunun yanında çok seyrek göz kırpmaları ölü, sarhoş, endişeli, kızgın veya çok çok gergin hissedilecektir.

 

Kısacası, göz kırmaları kesinlikle duyguları yansıtan bir araçtır. Peki ya düşünce akışı? Tabiki eğer bir karakter hızlı göz kırpmalarından hiç göz kırpmamaya geçiyorsa, o zaman biz karakterin düşüncelerinin akışındaki çok radikal bir değişimin yansımasına bakıyoruzdur. Belki son derece tedirginlerdi ve sonuçta rahatladılar.

 

2)Eye dart’ları

 

Göz kırpamlarına çok benzer bir şekilde, bakış yönlerindeki değişim(ve bu değişimin hızı/timing’i) de düşünce akışını tanımlayabilir. Birisi bir fikir veya sorun ile karşılaştığında, çoğunlukla eye dart yaparak düşünecekler ve ellerindeki seçenekleri tartacaklardır. Neredeyse sanki hayali bir seçenek listesi okuyormuş gibilerdir! Bunu herhangi bir arkadaşınız veya akrabanızda gözlemleyebilirsiniz ve animasyonunu bu gibi detayları eklemek karakterlerinize hayat verebilmenin EN İYİ yoludur.

 

Ancak unutmayın, eye dart’lar rastgele GERÇEKLEŞMEZLER, ve bir anlamları olması gerekir. Ya birşey için bakınıyorlardır, veya çoğunlukla karakterin içinden geçenlere bağlı olarak hareket ederler. Gözlerimiz bizde herhangi bir sorun olmadığı sürece, amaçsız bir şekilde hareket etmezler.

 

3)Temel timing değişimleri

 

Ne zaman karakterin hareketlerindeki temel ritim değişiklik gösterise, düşüncelerinde bir değişiklik olduğu sonucuna varırız. Bir fikir verildi, bir duygu hissedildi, bir anı hatırlandı… Bütün bu içsel düşünceler karakterin hareket edişini ciddi bir şekilde etkileyecektir. Ve tekrar, bunu sahnede görebilmek karakterinizin ne kadar canlı hissedileceğini çok fazla etkileyecektir!

 

Blogu ziyaret ettiğin için teşekkürler! Harika sorun için teşekkürler!

Shawn 🙂

 

Çeviri: Anonim

Pimapen kısa film ve animasyon yarışması

“Pimapen, 30. yılını çeşitli etkinliklerle kutluyor. Başlangıcı ise çok eğlenceli bir kısa film ve animasyon yarışması ile yapıyor. Senin pencerenden hayat nasıl gözüküyor, mini komik kısa filmini veya animasyonunu gönder, ödülünü, 2 gece 5 yıldızlı otelde konaklamalı, Oscar töreni gibi bir törenle Antalya’da al!!!

Unutma, ister kısa film, ister animasyon olsun, filmin komik unsurlar taşımalı, içinde bir yerlerde mutlaka pencerenin yer aldığı bir kare olmalı ve 3 dakikayı geçmemeli! ”

 

Yarışma facebook sayfası http://www.facebook.com/pimapen.com.tr

Detaylı bilgi http://www.facebook.com/pimapen.com.tr?sk=app_190322544333196

Katılım şartları http://www.facebook.com/note.php?note_id=245972108807554

Alexander Petrov – My Love

Alexander Petrov – My Love

1.Parça

2.Parça

3.Parça

Yönetmenliğini yaptığı işler;

1988—Marathon, Марафон (Marafon) (directed and animated with Mikhail Tumelya)
1989—The Cow, Корова (Korova) (after Andrey Platonov)
1992—The Dream of a Ridiculous Man, Сон смешного человека (Son smeshnovo cheloveka) (after Fyodor Dostoevsky)
1997—Mermaid, Русалка (Rusalka) (after Alexander Pushkin)
1999—The Old Man and the Sea (after Ernest Hemingway)
2003—Participated in Winter Days, 冬の日 (Fuyu no hi)
2006—My Love, Моя любовь (Moya lyubov) (after Ivan Shmelev)

Sanat Yönetmenliğini yaptığı işler;

1984 By a Wave of the Wand, По щучьему велению (Po shchuchyemu veleniyu) (directed by Valeriy Fomin, cutout animation)
1985—Tale of a Small Fry, Сказочка про козявочку (Skazochka pro kozyavochku) (directed by Vladimir Petkevich, paint-on-glass)
1986—Welcome, Добро пожаловать (Dobro pozhalovat) (directed by Alexei Karayev, paint-on-glass)
1989—The Guardian, Хранитель (Khranitel) (directed by Vladimir Petkevich, ?)

Ödülleri;
1988—Ottawa International Animation Festival: Welcome, “Grand Prix”
1990—Berlin International Film Festival: The Cow, “Honorable Mention” in the category “Best Short Film”
1990—Academy Award for Animated Short Film: The Cow (nominated)
1990—Ottawa International Animation Festival: The Cow, “OIAF Award for Best First Film”
1992—Bombay International Documentary, Short and Animation Film Festival: The Cow, “Golden Conch for Best Animation Film”
1992—Ottawa International Animation Festival: The Dream of a Ridiculous Man, “Audience Award” and “OIAF Award for Best Production Between 10 and 30 Minutes in Length”
1993—Cracow Film Festival: The Dream of a Ridiculous Man, “Special Mention for the depiction of a crucial subject in the form of animation”
1997—Cinanima: The Mermaid, “Grand Prize”
1997—International Leipzig Festival for Documentary and Animated Film: The Mermaid, “Honorable Mention” in the category “Animated Films and Videos”
1997—2nd Open Russian Festival of Animated Film: The Mermaid, “Best Animator of a Drawn Film”, “3rd Place Rating by Audience Vote”
1998—Academy Award for Animated Short Film: The Mermaid (nominated)
1998—Ottawa International Animation Festival: The Mermaid, “Craft Prize” in the category “Best Story”
1998—Zagreb World Festival of Animated Films: The Mermaid, “Grand Prize”
1999—Academy Award for Animated Short Film: The Old Man and the Sea
2006—11th Hiroshima International Animation Festival: My Love, “Audience Prize” and “Special International Jury Prize”[5]
2006—International Leipzig Festival for Documentary and Animated Film: My Love, “FIPRESCI Prize for Best Animation” [6]
2006—Animation Show of Shows; My Love
2007—12th Open Russian Festival of Animated Film: My Love, “Grand Prix”, “Best Direction” and “Best Visuals”
2007—XVII International “Message to Man” Film Festival: My Love, “Grand Prix”
2007—Academy Award for Animated Short Film: My Love (nominated)

Smoking Kills

Smoking Kills (Sigara Öldürür)

Oyuncu Patrick Poivey’in sesinden yapılmış  bir  animasyon (Bu adam aynı zaman Fransızların Bruce Willis’ini de seslendiren adammış)
Yönetmen/Animasyon :
Guillaume Marques

Modelleme:
Julien Donadille

Seslendirme:
Patrick Poivey
Yönetmen : Léo Pajon
arteradio.com

Müzik:
Patrick Stemelen

brucy-bistrot.blogspot.com/

Pin-ups, greeting card 2012 Ornélie Prioul

Filmin yaratıcısı Ornélie Prioul‘ un web sitesi için tıklayınız.

 

Pin-up nedir diye soranlar, Pin-up kızı ya da pin-up modeli, yaygın şekilde basılmış resimleri pop kültürü olarak kabul edilmiş olan mankenlere verilen isimdir. Pin-up kızları genellikle, moda modellerinden ya da kadın oyunculardan seçilirler.

Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Pin-up_k%C4%B1z%C4%B1